İnanç Nesnesi
“Oğlum iyi misin?” Bu cümlenin benim için gittikçe anlamsızlaştığının farkında olmak… Nasıl desem, garip. Bir cümleye verilen anlamın etkenlerinden birinin cümleyi kuran kişi olması durumun garipliğinin asıl kaynağı.
Bu kişiyle vaktimin çoğunu aynı çatı altında geçiriyorum. Ona birçok şey borçluyum, sahip olma tercihinde bulunduğum ve bulunmadığım birçok şey. Fakat bir insan kendisine ihtiyaç duymayan ikincil varlığı yetiştirdiğinde bu, onun başarılı bir iş çıkardığını gösterir. İhtiyaç duyulmayan her şeyin fazlası istenmeyen yan etkiler gösterir. Yazık ki henüz ihtiyaç duymadığımı iddia ettiğim şeyden ayrılma kararı almam mümkün değil. O hâlde yan etkiden sakınmak için elimde bir çare var: Nesneyle etkileşimimi minimuma indirmek.
Muhtemelen bu, nesneden gelen işaretlerin anlamsızlığını açıklıyor. Tamamen bir savunma mekanizması. Riskli bir savunma mekanizması. Çünkü ilişkimi sonsuza dek etkileyecek. Belki de sakındığım yan etkilere doğrudan gidiyorum. Ama yine belki de onlardan gerçekten sakınıyorum. Her şeye rağmen bu kırgın varlığa karşı merhamet duyduğumu belirtmeden edemeyeceğim.
Bu merhamet vicdanıma ağır bir suçluluk kütlesi yüklemeye de her daim hazır. Evet kendimi ve nesnelerimi önemseme arasında kararsız kaldığım doğrudur. Ama sanırım kendimi seçmeye daha yakınım. Onlar beni seçtiyse ben de bu seçimi tekrarlamalı değil miyim?
Sen, bana varlığımı bağışlayan sen
Aklımdan geçenleri bir bilsen…
Aklından geçenleri bir bilsem…
Vucütlarımız bu kadar yakın olsa da
Ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Oysa hakkında bir şeyler bildiğim her şey seninle başladı
Ben bir mucize miyim
varoluşu büyüleyici kılan
Yoksa bir lanet mi
bütün pişmanlıkların istikameti
Bana neden inanmayı öğretmedin
Neden hep yabancı kaldım senin diline
Cevap ver! derdim ama, anlamazdım zaten. Nafile.
Belki kaçmazdım senden
Korkmazdım
Bilinmeyen toprakları uzaktan izlemek zorunda kalmazdım
Eğer seni tanısaydım
Büyüleyici olduğuna inansaydım
Ama sen bana inanmayı öğretmedin anne
Şimdi elimden gelen sadece rol yapmak senin için
Hiçbir iman olmadan ibadet edeceğim sana
Nesnelerime karşı bir sorumluluk duyuyor muyum bilmiyorum. Ama bu konuda yapacağım herhangi bir hatayı bu nesnelerden birine yüklemeyi çoktan kabullendim. Her koşulda bir şeyler olacak, önemi var mı?